NATO İçinde Savaşa Doğru

NATO İçinde Savaşa Doğru
Sosyal medyada paylaş: Facebook Twitter Whtasapp

NATO İçinde Savaşa Doğru

NATO İÇİNDEKİ SAVAŞ

 

THE NATIONAL INTEREST 

Thomas Trask Jonathan Ruhe

 

Bu yıl gerçekleşen bütün olayları ve hatta çifte kasırga kutusuna da tik attığımızı düşünürsek 2020 tombala kartımızda 'NATO içinde silahlı bir çatışma'yı görmemiz şaşırtıcı olmayacaktır.' Stratejik bir öneme sahip Doğu Akdeniz bölgesinin giderek artan değişkenlikteki yapısı düşünüldüğünde ABD'nin gelişmelere liderlik etmekte geç kalması durumunda yaşanabilecek şey tam olarak budur.

 

Soğuk Savaş döneminin sona ermesiyle birlikte Washington on yıllardır bölgeye fazla dikkat etmiyordu zira bölgedeki gelişmeler kaldırılabilir düzeydeydi ve başka bölgelerdeki problemlerin baskısı daha fazlaydı. Ancak başlangıçta birbirinden ayrı olan iki gelişme bir araya geldiğinde bölgenin sert bir biçimde yeniden şekillenme ihtimali ortaya çıkarken ABD için de yeni fırsat ve zorlukları beraberinde getirdi.

 

Bu gelişmelerin ilki Türkiye'nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde yaşadığı dönüşümdür. NATO'nun güneydoğu cephesinin bekçiliğini yapan demokratik ve Batılı bir ortak olan Türkiye onun döneminde çok daha İslamcı, ulusalcı ve otokratik bir şekil almıştır. Bu yeni Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki müdahaleci yapısında ise güç diplomasisinin Türk versiyonu ön plana çıkmaktadır.

 

İkinci gelişme ise Kıbrıs, Mısır ve İsrail ile bölgedeki müstakbel diğer aktörlerin kıyılarında keşfedilen büyük hacimli deniz altı enerji rezervleridir. Bu rezervler toplamda dünyanın başka bölgelerinde son on yılda keşfedilen en büyük deniz altı doğal gaz rezervleri arasında yer almaktadır.

 

Türkiye'nin Libya'daki iç savaşa askeri olarak müdahil olması ile bu iki trend zirveye ulaşmıştır. Ankara, Müslüman Kardeşlerle irtibatlı Trablus hükümetini yenilgiden kurtarması karşılığında kendisinin Doğu Akdeniz'deki sularda geniş bölgesel hak iddialarını kabul eden bir denizcilik sınırları anlaşmasına sahip olmuştur.

 

Bu anlaşma doğal olarak bölgedeki başka bütün ülkeleri tehdit etmektedir. Deniz Yasasını kabul eden komşularından farklı olarak Ankara yönetimi, adaların münhasır ekonomik bölgeye (MEB) dahil olamayacağın iddia etmektedir. Yani Ankara'nın Trablus hükümeti ile yaptığı bu anlaşma ile bu ekonomik bölgenin sınırları Kıbrıs ve Yunanistan'ın Girit ve Rodos gibi adalarının kıyılarına kadar ulaşmakta ve bu ülkelerin İsrail ile birlikte yeni enerji rezervleri keşfi ve boru hattı ile Avrupa'ya ulaştırma çabalarını tehdit etmektedir.

 

Şimdi gerilim daha da artıyor zira Türkiye, MEB iddiasını desteklemek için Kıbrıs ve geçen ay da Yunanistan sularına keşif gemileri ve onlara eşlik eden askeri gemiler göndermiştir. Ankara'nın Libya'da artan askeri ve ekonomik ağırlığının yanı sıra bu tahrikler Türk ve NATO'daki ortakları Fransız ve Yunan askeri gemilerini çatışmanın eşiğine getirmiştir. Geçtiğimiz günler ve haftalarda Türkiye, Rusya, Fransa, BAE, Yunanistan ve Kıbrıs, bölgedeki askeri varlıklarını artırmışlardır.

 

Brüksel ve Berlin, Yunanistan ve Kıbrıs'a destek açıklaması yapsalar da gerilimi azaltmaya çalıştılar ancak Türkiye tansiyonu artıracak başka adımlar attı. Avrupa Birliği bu konuda tek ses olsa da Ankara'yı caydırma konusunda yetersiz kaldı. Diğer yandan zaten kötü olan ve koronavirüs salgınının da etkisiyle daha da kötüleşen Türkiye ekonomisi de Erdoğan'ın ulusalcılığı körükleme ve dikkatleri dışarıya çekme eğilimini güçlendirdi.

 

ABD şu ana kadar kenarda beklemek suretiyle durumun kötüleşmesine büyük oranda izin verdi. JINSA tarafından hazırlanan son birkaç raporda ifade edildiği gibi Washington'un geçmişte bölgede oynadığı istikrar sağlayıcı rolü tekrar üstlenerek bu krizlerin yaygınlaşmasını engellemesi ve ABD çıkarlarını koruması gerekiyor.

 

Bu bağlamda ABD'nin Doğu Akdeniz için özel bir temsilci ataması kritik bir adım olacaktır.

 

Bu temsilci Kıbrıs, Mısır, Yunanistan, İsrail, İtalya, Ürdün ve Filistin Yönetiminden müteşekkil Doğu Akdeniz Gaz Forumu ile birlikte çalışarak Türkiye'nin bölgesel enerji gelişiminin önünde giderek güçlenen engelleme çabalarını net bir şekilde dengeleyebilir.

 

ABD'nin diplomatik önderliği ayrıca, her ikisi de diyalog kapılarını açık bırakan Ankara ve Atina arasındaki gerilimin azalmasına yardım edebilir. Diğer yandan geçen ay Yunanistan ile Mısır arasında, uluslararası yasalara uygun bir biçimde gerçekleştirilen MEB anlaşması, Türkiye ile Mısır arasındaki muhtemel müzakerelere engel teşkil etmemektedir. 

 

Bu özel temsilci ayrıca on yıldır süren Libya'yı geriden takip etme politikasına da son vermelidir. Rusya ve Türkiye, Libya'da çatışan farklı tarafları destekliyor olmalarına rağmen bu ülkede kalıcı mevziler elde etmeye ve ülkenin geleceğini şekillendirmeye çalışıyor. ABD'li yetkililerin başka önceliklerinin yanında Ankara'nın Trablus hükmeti üzerindeki nüfuzunu sınırlandırmaya odaklanmaları gerekiyor. Bu sınırlandırmalar arasında ABD'nin Türkiye'deki askeri varlığını başka bir ülkede, belki de Yunanistan'da konuşlandırma seçeneği de bulunmalı.

 

ABD'nin güçlü bir diplomasiyi tamamlamak için ayrıca Doğu Akdeniz'deki askeri varlığını da güçlendirmesi gerekiyor. Atina ile daha derin savunma ilişkileri, Türkiye ve Rusya'ya karşı koymayı kolaylaştırabilir. Bu da ABD'nin ek rotasyonel konuşlandırma yapması, ABD silahlarını satın alabilmesi için Yunanistan'a askeri finansmanı artırması ve belki de Yunanistan'da kalıcı üsler kurması yoluyla başarılabilir.

 

Washington'un daha yakın savunma işbirliği karşılığında Kıbrıs'a silah ambargosunu hafifletme kararı, Rusya'nın bu hayati öneme sahip ada üzerindeki nüfuzunu kırmak için üretken bir adım olarak görülmelidir.

 

Transatlantik ittifakı içindeki bu neredeyse benzersiz gerilimlerin ortasında alınacak bu başlangıç önlemleri, ABD'nin istikrar ve barışçıl enerji gelişimindeki çıkarlarını uzun bir süre destekleyecektir.

 

Sosyal medyada paylaş: Facebook Twitter Whtasapp


Hakkımızda

Uluslararası Siyasal Gündem - Kudus Analiz | KA kudusanaliz.com.tr


Kudüs Analiz sitesi bir Kudüs Medya AŞ portalıdır




Son Güncellenenler


Network Yazılım