İSRAİL’İN İÇİNDEKİ ‘İŞLEYİŞ BOZUKLUĞU’, DÜŞÜNCE KURULUŞUNUN YILLIK RİSK ANALİZİNDE ÜST SIRALARDA YER ALIYOR
JUDAH ARI GROSS
6 OCAK 2021
Önde gelen bir İsrail düşünce kuruluşunun Çarşamba günü yayınlanan yıllık risk değerlendirmesine göre, Hizbullah terör grubu ve nükleer silah geliştiren İran’la potansiyel bir savaş, önümüzdeki yıl İsrail'in karşı karşıya olduğu en önemli tehditler olmaya devam ederken, iç çatışmalar ve hükümetin işlevsizliği ülkenin karşı karşıya olduğu bir sonraki en büyük tehlike haline geldi.
Bu, Tel Aviv merkezli Ulusal Güvenlik Araştırmaları Enstitüsü'nün yıllık analizinde, yerel hizipleşmelerin - veya raporun yazarlarının tanımladığı haliyle "dâhili ve çoklu-sistem işlevsel bozukluğunun" dış tehditleri ilk defa geride bırakmasıydı. Rapor Başkan Reuven Rivlin’e sunuldu.
Düşünce kuruluşuna göre, raporu yazan araştırmacıları ülkenin karşı karşıya olduğu en ciddi tehdit olarak hizipleşmeleri üçüncü sıraya koymaya sevk eden, geçtiğimiz yıl koronavirüs salgınının patlak vermesiyle bu iç sorunların öne çıkmasıydı.
Rivlin, raporun bulgularını kabul etti ve hükümeti halkın güvenini yeniden tesis etmek için çalışmaya ve İsrail toplumunun farklı kesimleri arasındaki "temelsiz nefreti" ele almaya çağırdı.
“İsrail vatandaşları ile devlet arasındaki güveni canlandırmak için gittikçe artan bir ihtiyaç var. Bu güven geçen yıl zarar gördü - ciddi, hatta belki de kritik bir şekilde, ”diye ekledi.
Bu, çeşitli siyasi partilerin tekrarlanan seçim turlarıyla koalisyon kurma konusundaki yetersizliği veya isteksizliğine, hükümetteki çökmelere ve koronavirüs salgın yönetiminin siyasallaşmasına bir gönderme gibi görünüyordu.
Enstitü, "INSS yıllık kamu ölçeğinde tehditleri çalışmaya başladığından beri ilk kez, uzmanlar iç sorunu İsrail’in ulusal direncine ve güvenliğine yönelik önde gelen üç tehditten biri olarak sıraladılar" dedi.
INSS'ye göre 2020'de İsrail Devleti'nin karşı karşıya olduğu üçüncü tehdit Gazze Şeridi'ndeki bir savaştı.
Enstitünün değerlendirmesine göre, İsrail'in ulusal güvenliği - dış tehditler açısından- 2021'e girerken kısmen iyi durumda. İsrail Savunma Kuvvetleri, Suriye'deki Hizbullah, Hamas ve İran’ın vekillerine karşı, bu grupların kasıtlı olarak İsrail’le çatışmaya girmesi olası olmasa da, yeterince caydırıcı bir yapı oluşturdu. Rapora göre, buna rağmen bir yanlış hesaplama veya yanlış anlaşılma nedeniyle herhangi bir şekilde çatışmanın gerçekten patlak verebilme ihtimali de var.
Büyük Savaş
INSS, Lübnan, Suriye, Irak ve Yemen'deki tüm İran vekillerine ve müttefiklerine karşı bir "Birinci Kuzey Savaşı" nın İsrail Devleti'nin karşı karşıya olduğu en büyük askeri tehdidi temsil ettiği konusunda uyarıyor. Düşünce kuruluşu, IDF'nin bu savaş için kendisini hazırlaması ve hazırlıklı olma durumunu değerlendirmesi gerektiğini söyledi.
Düşünce kuruluşu, "COVID-19 krizi bu tehdidin ciddiyetini ve aciliyetini azaltmadı. Bu yıl İsrail, İsrail'e yakın askeri cepheler inşa etmesini ve güçlendirmesini önlemek için, İran liderliğindeki Şii eksenini zayıflatmak amacıyla ön kesici operasyonlara devam etme azmini sürdürmek zorunda kalacak ” diye yazdı.
Bu tehdidin en önemli yanlarından biri, İran ve Hizbullah'ın hassas güdümlü füzeler üretme çabalarıdır; bu, İsrail'in hava savunmasına yönelik, şu anda Lübnan'da Hizbullah'ın kontrolünde bulunan basit roketlerden katlanarak artan ciddiyette bir meydan okumadır. Şu anda Hizbullah'ın bu füzelerden yüzlercesine sahip olduğuna inanılıyor. İsrailli savunma yetkilileri, bu silahların geniş çaplı üretimini, bir nükleer silahtan sonra ülkenin karşı karşıya olduğu en büyük ikinci tehdit olarak nitelendirdi.
INSS, "İran ekseninin, özellikle de Hizbullah'ın sahip olduğu, İsrail'de büyük çaplı hasara neden olabilecek ve iç cephede kritik askeri ve sivil sistemleri felç edebilen yüzlerce hassas füze stratejik bir tehdittir ve İsrail'in bu tehdidin daha fazla gelişmesini durdurmak için bir strateji tasarlaması gerekiyor” diye yazdı.
Düşünce kuruluşu, bu hassas güdümlü füzeler tehdidiyle mücadele etmek için karışım şeklinde stratejiler önerdi: Suriye'de hem bu silahları bölgeye nakletme yönündeki özel çabaları engellemek hem de caydırıcılığı sürdürmek için hava saldırıları düzenlemeye devam etmek; ordunun hava savunma sistemlerini iyileştirmek ve gerektiğinde bu yeteneklere karşı önleyici hava saldırıları yapmak.
Nükleer İran
INSS, İran'ın bu hafta uranyumu yüzde 20'ye zenginleştirmeye başladığını duyurmasına rağmen - nükleer silahlar için gerekli olan % 90'lık zenginleştirmeden uzak küçük bir teknik adım- Tahran'ın önümüzdeki yıllarda bomba üretmesinin “düşük olasılıkta” olduğunu söyledi.
Aynı zamanda, enstitünün uzmanları - çoğu eski IDF, Mossad ve savunma yetkilileri - İsrail'in, seçilmiş ABD Başkanı Joe Biden’ın İran nükleer anlaşmasına yeniden girme eğilimindeki açıklamaları ışığında, ki Trump sözde ekonomik yaptırımların “en yüksek baskısı” lehine 2018’de anlaşmayı terk etmişti, İsrail’in, İran’ın bir nükleer bomba geliştirmesini önlemek için "güvenilir bir askeri seçeneğe" ihtiyaç duyulacağı ihtimaline hazırlanmasını tavsiye ediyor.
Resmi olarak Müşterek Kapsamlı Eylem Planı olarak bilinen nükleer anlaşmanın İsrail'de bazı destekçileri olmasına rağmen, çoğu İsrailli savunma yetkilisi bunu, en iyi ihtimalle olabileceğinden daha zayıf ve en kötü ihtimalle de İran’ın rejimi ve nükleer programına uluslararası meşruiyeti garantileyebilir şeklinde görüyor.
INSS, "ABD yönetimindeki değişim ve Başkan seçilen Biden'in Beyaz Saray'a girişi, İsrail'in ABD'nin kusurlu nükleer anlaşmaya potansiyel geri dönüş risklerini hafifletecek diyalog yürütme ve nüfuz kullanma yollarını bulmasını gerektiriyor" diye yazdı.
Tel Aviv düşünce kuruluşu, Tahran’la müzakereleri sürdürmesi halide, muhtemel en iyi anlaşmayı temin etmek ve genel olarak İran'ın bölgedeki kötücül etkisiyle mücadele ABD ile kapsamlı koordinasyonu tavsiye etti.
INSS, İran ile yeni bir nükleer anlaşmanın, JCPOA’nın sözde “gün batımı hükümleri”nin, yani anlaşmanın şartlarına uyması halinde Tahran üzerinde kesin yaptırımların kaldırılacağı zaman zarfının, “tatmin edici ölçüde genişletilmesini” içermesi gerektiğini söyledi. Aynı zamanda daha güçlü bir teftiş rejimini ve İran'ın araştırma ve geliştirmesi üzerinde sınırlandırmaları savundu.
Düşünce kuruluşu, "Aynı zamanda, İran'a karşı güvenilir bir askeri seçenek sürdürülmeli ve İran'ın nükleer silaha doğru ilerlemesini engellemek için askeri harekât yapma koşulları konusunda ABD ile bir anlayışa varılmalıdır" dedi.
Evdeki sorunlar
Hükümetin koronavirüs pandemisini ele alışı, kararları daha az tarafgir memurlar yerine politikacıların almasıyla, başından beri halk sağlığından çok tarafgir düşünceye dayandığı için eleştirildi.
Gelecekte bu tür sorunları önlemek için INSS, iyileşme yönetiminin çeşitli devlet dairelerindeki uzmanlara ve profesyonellere devredilmesini tavsiye etti.
Düşünce kuruluşu, Başbakan Benjamin Netanyahu'nun şimdiye kadar hem 2020 hem de 2021 için geçiremediği yıllık bir bütçenin oluşturulması ve “halk konularına, dezavantajlı gruplara ve orta sınıfa yatırıma öncelik veren” bir ekonomik planın hızlı bir şekilde geliştirilmesi için çağrıda bulundu.
Rivlin raporu aldıktan sonra, Mart ayında yapılacak seçimlerin ülkenin iki yıl içinde dördüncü olmasının yanı sıra, görev süresi bu yaz bittiği için başkanlık yapacağı son seçim olacağını kaydetti.
Rivlin, "[Koronavirüs] sağlık tehdidinin yakında bizden kaldırıldığını varsayarak - ve umarım ki öyle olacak - İsrail toplumunun hızla, ilk ve öncelikle ekonomiyi ve piyasayı eski haline getirecek, toplumsal boşlukları ve hizipçliği, bir adam ve komşusu arasındaki İsrail toplumundaki büyük yarılmayı ele alacak istikrarlı ve işleyen bir hükümete ihtiyacı olacaktır” dedi.
Böyle bir hükümet kurulmazsa, Knesset ve üyelerinin ülkeyi "süregelen bu krizden çıkmak için yasal veya siyasi bir çözüm" sağlamak için, yönetimde daha büyük bir rol üstlenmeleri gerekeceğini de sözlerine ekledi.


